GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmada amacımız deri yolma bozukluğu (DYB) ve trikotillomani (TTM) tanılı hastaları psikolojik dayanıklılık açısından sağlıklı kontrollerle karşılaştırmak ve psikolojik dayanıklılık düzeylerinin dürtüsellikle olan ilişkisini incelemektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: DSM-5 tanı kriterlerine göre DYB (n=43) veya TTM (n=34) tanısı alan hastalar ve yaş, cinsiyet ve eğitim durumu eşleştirilmiş 46 kişi kontrol grubu olarak çalışmamıza dahil edildi. Katılımcılara sosyodemografik veri formu, Beck Depresyon Envanteri (BDE), Beck Anksiyete Envanteri (BAE), Klinik Global İzlenim Ölçeği (KGİ), Barratt Dürtüsellik Ölçeği (BDÖ) ve Yetişkinler için Dayanıklılık Ölçeği (YPDÖ) uygulandı.
BULGULAR: Depresyon ve anksiyete puanları sabitlenerek yapılan ANCOVA analizinde, TTM hastalarının DYB hastalarına ve kontrol grubuna göre psikolojik dayanıklılık düzeyleri anlamlı düşüktü (sırasıyla p=0.002, p=0.001). TTM tanılı hastaların psikolojik dayanıklılıkları ile depresyon ve dürtüsellik puanları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişkili vardı (R²=0.441, F=7.882, df=3, p=0.001). DYB tanılı hastaların psikolojik dayanıklılıkları ile depresyon puanları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişkili vardı (R²=0.345, F=6.860, df=3, p=0.001).
TARTIŞMA ve SONUÇ: TTM hastalarının psikolojik dayanıklılık düzeyleri düşüktür. TTM hastalarının dürtüsellik ve depresyon puanları, DYB hastalarının ise depresyon puanları psikolojik dayanıklılık düzeylerini negatif yönde etkilemektedir. Bu hasta grubunda stresle başa çıkma stratejilerinin iyileştirilmesi ve destek sistemlerinin güçlendirilmesi terapötik müdahaleler arasında yer almalıdır.
INTRODUCTION: In this study, our aim is to compare patients diagnosed with skin picking disorder (SPD) and trichotillomania (TTM) with healthy controls in terms of psychological resilience and to examine the relationship between psychological resilience levels and impulsivity.
METHODS: Patients diagnosed with SPD (n=43) and TTM (n=34) according to the DSM-5 diagnostic criteria, and 46 age, gender and educational status matched individuals as the control group were included in our study. A sociodemographic data form, Beck Depression Inventory (BDI), Beck Anxiety Inventory (BAI), Clinical Global Impression Scale (CGI), Barratt Impulsivity Scale (BIS), and Resilience Scale for Adults (RSA) were administered to the participants.
RESULTS: In the ANCOVA analysis performed by fixing depression and anxiety scores, TTM patients had significantly lower levels of psychological resilience compared to SPD patients and the control group (respectively p=0.002, p=0.001). There were significant negative correlation between the resilience of TTM patients and their depression and impulsivity scores (R²=0.441, F=7.882, df=3, p=0.001). There was a significant negative correlation between resilience and depression scores of patients with SPD (R²=0.345, F=6.860, df=3, p=0.001).Conclusion: TTM patients had low levels of psychological resilience. Impulsivity and depression scores of TTM patients and depression scores of DYB patients negatively have affected on resilience levels. Improving of coping strategies with stress and enhancing support systems should be contained among therapeutic interventions since TTM and SPD patients have low psychological resilience levels.
DISCUSSION AND CONCLUSION: TTM patients had low levels of psychological resilience. Impulsivity and depression scores of TTM patients and depression scores of DYB patients negatively have affected on resilience levels. Improving of coping strategies with stress and enhancing support systems should be contained among therapeutic interventions since TTM and SPD patients have low psychological resilience levels.