ISSN 1302-0099 | e-ISSN 2146-7153
KLİNİK PSİKİYATRİ DERGİSİ - Turkish J Clin Psy: 5 (3)
Cilt: 5  Sayı: 3 - 2002
DERLEME
1. 
Beyin-Sinir Ağlan ve İlişkili Klinik Özellikler
Neural Networks in Brain and Related Clinical Features
Görsev Yener
Sayfalar 135 - 138
Beyin işleyişini anlamak öteden beri insanın temel meraklarından biri olmuştur. Pratik olarak bu merak henüz çaresiz diye bakılan bazı hastalıkların, klinik sendromlarm tanınmasında, belki de tedavisinde yol gösterici olacaktır. Bu yazıda beynin işleyişinde anatomik bakış açısından Yakovlev modelinden ve davranış-kog- nisyon paternlerinin oluşmasında çok önemli bir rol oynayan frontal-subkortikal döngüler ve bunların klinik yansımasından söz edilecektir.

2. 
Kognitif Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntülemenin Teori ve Uygulaması
Theory and Application of Cognitive Functional Magnetic Resonance Imaging
Hakkı KARAKAŞ
Sayfalar 139 - 144
Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme, kognitif süreçler sırasında serebral hemodinamide ortaya çıkan değişikliklerden yararlanarak beyin aktivasyonlarmm haritalamasını mümkün kılmıştır. Bu yazıda, kognitif süreçlerin tanımlanmasında kullanılan psikolojik yaklaşımlar, fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemenin teorik ve teknik temelleri, deneysel tasarımın ana hatları ve bir uygulama örneği sunulmuştur.

3. 
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda Frontal ve Parietal Bölge Disfonksiyonları
Frontal and Parietal Dysfunction in Attention Deficit Hyperactivity Disorder
Emel ERDOĞAN
Sayfalar 145 - 150
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun etiyolojisi ile ilgili olarak nörolojik etkenler üzerinde sıklıkla durulmaktadır. Bu çalışmada DEHB'nin nöropsikolojisi ele alınmış; nöropsikolojik testlerden elde edilen bulgularla, beyindeki yapısal değişiklikler ilişkilendirilmiştir. Özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılan beyin görüntüleme yöntemlerinin DEHB'de frontal ve parietal bölgenin katkısını ortaya koymak açısından büyük katkısı olduğu açıklanmıştır.

4. 
Demans, Multipl Skleroz, Parkinson Hastalığı ve Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromunda İzlenen Nöropsikiyatrik Belirtiler
Neuropsychiatric Symptoms of Dementia, Parkinson's Disease, Multiple Sclerosis and AIDS
Nevzat Yüksel
Sayfalar 151 - 159
Demans, Parkinson hastalığı, HIV demansı, ve multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklarda birçok bilişsel ve davranışsal belirti izlenmektedir. Bu belirtiler sıklıkla psikiyatrik tanı ölçütlerine de tam olarak uymaz. Bu nedenle hekim muayene sırasında dikkatli olmalıdır. Alzheimer hastalığında ilerleyici bellek bozukluğu, görsel uzaysal yetilerde yıkılma, afazi ve yönetici işlevlerde bozulma olur. Davranışsal belirtilen arasında ise depresyon, psikoz ve ajitaşyon gibi belirtiler bulunur. Ancak klinik tablo heterojendir. Hastalar hastalığın şiddeti ile orantısız olarak görsel uzaysal yetilerde bozukluklar, afazi, posterior kortikal atrofi, ekstrapiramidal belirtiler ve prefrontal tutulum gösterebilmektedirler. Vasküler demans olguları ise daha çok depresyon ve fonksiyonel bozulma göstermektedirler. Parkinson hastalığında bilişsel bozulma yanında, ilaca bağlı psikozlar, depresyon, anksiyete, apati, yorgunluk ve uyku bozukluktan izlenmektedir. Bu belirtileri hastalığın her aşamasında önemli ölçüde yeti kaybına yol açmaktadır. Nörologlar tarafından depresyon ve anksiyete sıklıkla atlanmaktadır. Multipl sklerozda depresyon olasığı yüksektir. Depresyonun varlığı hastanın yeti kaybını algılamasını olumsuz yönde etkilemektedir Yorgunluk ve duygudurum ile güçlü bir bağlantı vardır. Bağışıklık yetmezliğinde enfeksiyonun ardından merkezi sinir sistemi tutulumu olur. Buna bağlı olarak bilişsel, motor ve davranışsal belirtiler izlenir. Belirtiler hafif bozulma ile açık demans arasında değişir. Bilişsel belirtiler arasında kısa süreli Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, ANKARA bellek ve konsantrasyon bozukluğu ve mental yavaşlama bulunmaktadır. Davranışsal belirtiler arasında ise sosyal geri çekilme, irritabilite, depresyon ve kişilik değişiklikleri bulunmaktadır.

ARAŞTIRMA MAKALESI
5. 
Zeka Testi ve Nöropsikolojik Testlerin Oluşturdukları Faktör Yapılarının İncelenmesi#
Examination of Factor Structure of Inteligence Test and Neuropsychological Tests
Aynur ŞAHİN
Sayfalar 160 - 168
Bu çalışmada, Wechsler Bellek Ölçeği-Geliştirilmiş Formu, Wisconsin Kart Eşleme Testi, Çizgilerin Yönünü Belirleme Testi ve Wechsler Yetişkinler Zeka Ölçeği'nin aralarında oluşturduğu faktör yapılarının incelenmesi amaçlanmıştır. Üniversite öğrencisi deneklere (n = İİ0) Wechsler Bellek Ölçeği-Geliştirilmiş Formu, Wisconsin Kart Eşleme Testi ve Çizgilerin Yönünü Belirleme testlerinin Türk Formlarıyla Wechsler Yetişkinler Zeka Ölçeği uygulanmıştır. Testler arasındaki ortak faktör yapısını incelemede, Temel Bileşenler Analizi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucu elde edilen ilk faktör, 11 alttest puanının yüklendiği "Genel Yetenek" olarak adlandırılan faktör olmuştur. İkinci faktör "Zihinsel Esneklik" olarak, üçüncü faktör ise "Algısal Organizasyon" olarak adlandırılmıştır. Elde edilen bulgular ilgili literatür bilgileri ışığı altında tartışılmıştır.

6. 
Yüksek ve Düşük Dikkat Performansı Gösteren Bireylerin Olay-İlişkili Potansiyel ve Gamma Tepkileri
Event-Related Potentials and Gamma Responses for Individuals Having High and Low Attention Performance
Metehan IRAK, Sirel KARAKAŞ
Sayfalar 169 - 176
Bu çalışmanın amacı, belli bir bilişsel görevde yüksek ve düşük performans gösteren bireylerin üç farklı dikkat durumu altında olay-ilişkili potansiyel (OİP) ve gamma tepkilerini karşılaştırmaktır. Çalışmaya 18-30 yaş aralığında, halen üniversitede okuyan, sağlıklı 30 denek (16 kız, 14 erkek) gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada odaklanmış dikkat paradigması (ODP), bölünmüş dikkat paradigması (BDP) ve farklı uyarıcı paradigması (FUP) kullanılmıştır. Denekler, BDP paradigmasındaki performanslarına göre yüksek (n=10) ve düşük (n=10) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Değişik dikkat durumları ve bilişsel performans düzeylerinin P300 tepkisi genliği ve gamma tepkisinin ortaya çıktığı zaman penceresi üzerinde farklılıklar yaratmıştır. Sonuçlar, P300'ün görevin zorluğuna bağlı değişimlerine ve gamma tepkisinin duyusal ve/veya bilişsel olduğuna ilişkin literatür bağlamında tartışılmıştır.

DERLEME
7. 
Nöropsikolojik Ölçümlerle Elektrofizyolojik Ölçümlerin İlişkisi: Frontal Lob İşlevselliği
The Relations Between Electrophysiological and Neuropsychological Measurements: Frontal Lobe Functioning
Belma BEKÇİ, Sirel KARAKAŞ
Sayfalar 177 - 184
Bu çalışmanın amacı, bir bilişsel paradigma altında elde edilen olay-ilişkili potansiyelleri (OİP) belirlemek ve bu bileşenlerle nöropsikolojik test (NPT) puanları arasındaki ilişkileri incelemektir. Çalışmada, en az 12 yıl eğitim düzeyinde eğitim görmüş olan, psikiyatrik ve nörolojik hastalık öyküsü bulunmayan ve bilişsel süreçleri etkileme potansiyeline sahip ilaçları geçmişte ve halen kullanmamış olan, 19-67 yaş aralığında 53 denek yer almıştır. Seyrek uyarıcı paradigması (SUP) altında Fz, Cz ve Pz elektrot lokasyonlarından kaydedilen OİP’ler ile Stroop Testi TBAG Formu'ndan elde edilen puanlar arasındaki ilişkileri incelemede temel bileşenler analizi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen tepki örüntüsü, literatürün standart paradigması altında elde edilenlerle benzeşmektedir. Söz konusu bulgular, mevcut çalışmada elde edilmiş olan OİP bileşenlerinin literatürün güvenilir tepkileri olduğunu göstermiştir. Analizlerden elde edilen genel sonuçlar ise, bilişsel OİPler ile NPTlerin birbirleriyle seçici olarak ilişkili olduğunu göstermiştir. Bulgular, elde edilen OİP bileşenleriyle temsil edilen erken elektrofizyolojik aktivitenin, insanlarda, uzun süreli ayırt edilmiş bilişsel süreçlerin yordan- masında kullanılabileceğini göstermiştir.

8. 
Sağlıklı Yaşlanmanın Nöroelektrik Potansiyellere Etkisi
Healthy of Aging Effects on Neuroelectric Potentials
Hatice KAFADAR, Sirel KARAKAŞ
Sayfalar 185 - 196
Bu çalışmanın amacı, yaşa bağlı olarak farklı bilişsel süreçlerde ortaya çıkan değişimleri olay-ilişkili potansiyel ve olay-ilişkili osi- lasyonlar bağlamında ele almaktır. Araştırmada yaş (19-24 ve 45-67), deneysel paradigma (Farklı Uyarıcı Paradigması ve Seyrek Uyarıcı Paradigması) ve elektrot lokasyonu (Fz, Cz, Pz) olmak üzere 2x2x3 faktörlü deney deseni kullanılmıştır. Araştırmaya 35 gönüllü denek katılmıştır. Analizler, olay-ilişkili potansiyel, genlik frekans karakteristikleri ve olay-ilişkili osilas- yon eğrileri üzerinde yaş, deneysel paradigma ve elektrot lokas- yonuna göre yapılmış; ayrıca tekrar ölçümlü desene uygun varyans analizi ile incelenen değişkenlerin etkisi test edilmiştir. Bulgular, genelde, 19-24 yaş grubu deneklerin genlik zirve değerlerinin, tüm olay-ilişkili potansiyel bileşenlerinde 45-67 yaş grubuna göre daha büyük olduğunu göstermiştir. Genlik frekans karakteristiklerinde, 19-24 yaş grubu, 45-67 yaş grubuna göre düşük frekanslarda daha güçlü dalga formları göstermiştir. Olay- ilişkili osilasyonlar da yaş, deneysel paradigma ve elektrot lokas- yonuna göre farklılık göstermiş; 19-24 yaş grubuna ait tepkilerin genliği genelde, 45-67yaş grubundan daha büyük olmuştur. Varyans analizi sonuçları özellikle deneysel paradigma ve elektrot lokasyonu değişkenlerine ilişkin temel etki ve bunları içeren ortak etkilerin anlamlı olduğunu göstermiştir. Bulgular, yaşlanmayla birlikte beynin nöroelektrik tepkilerinde değişmeler olduğunu göstermiştir.

9. 
Farklı Epilepsi Türlerinde Gözlenen Zeka Profilleri
Intelligence Profile in Different Epilepsy Types
Şebnem Soysal, Kürşad AYDIN, Çetin OKUYAZ, Kıvılcım GÜCÜYENER, Ayşe Serdaroğlu
Sayfalar 197 - 204
Epilepsi çocukluk çağında sık görülen kronik hastalıklardan birisidir. Epilepsi olan bireylerde nöropsikolojik bozukluklar genel popülasyondan daha fazla görülmektedir. Altta yatan nöropa- tolojiler, iktal-interiktal nöronal deşarjlar ve antiepileptik ilaçlar bu bozukluklara neden olan başlıca durumlardır. Bu çalışmada, farklı epilepsi türlerinin zeka üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışmaya monoterapi alan ve orta sıklıkta nöbet geçiren 103 epileptik çocuk (idiopatik epilepsili 56 ve semptomatik epilepsili 47) dahil edilmiştir. Epileptik çocukların Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği Geliştirilmiş Formu’ndan (WISC-R) aldıkları puanlar nöbet türü ve cinsiyet açısından karşılaştırılmıştır. İdiyopatik epilepsili çocukların semptomatik epilepsili çocuklardan Şifre alttestinden daha yüksek puan aldıkları, erkek çocukların WISC- R'm Genel Bilgi ve Benzerlikler alttestlerinden kızlardan daha yüksek puanlar aldıkları belirlenmiştir. İdiopatik epilepsili kız hastaların semptomatik epilepsili kız hastalardan Benzerlikler alttesti ve Performans Zeka Bölümü’hden anlamlı düzeyde yüksek puan aldıkları saptandı. Bu bulgular farklı epilepsi türlerinin nöropsikolojik etkilerinin de farklı olduğunu ortaya koymuştur.

LookUs & Online Makale