INTRODUCTION: Regarding symptoms, Social Anxiety Disorder (SAD) is a heterogeneous disorder, and DSM-5 defines it with a performance-only specifier. In this study, we aimed to examine early maladaptive schema, the differences in SAD specifiers with the non-clinical samples, and the prediction of early maladaptive schema domains on SAD specifiers’ symptom severity.
METHODS: Our sample included 59 patients with performance only-SAD (P-SAD), 61 with unspecified SAD (U-SAD), and 155 individuals in non-clinical samples. We used the Young Schema Questionnaire-Short Form 3 and the Liebowitz Social Anxiety Scale to assess the samples.
RESULTS: Our results were remarkable differences in early maladaptive schemas between individuals of SAD’s specifiers and non-clinical samples; we also found that although U-SAD’s social anxiety severity related to all early maladaptive schema domains, P-SAD’s social anxiety severity associated with Disconnection and Rejection and Impaired Autonomy & Performance schema domains. Our clinical findings suggest that the Disconnection and Rejection schema domain is positively, the Excessive Responsibility and Standards schema domain is negatively predicted for P-SAD’s social anxiety severity, and the Impaired Autonomy & Performance schema domain is positively predicted for U-SAD’s social anxiety severity.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Early maladaptive schema domains have essential impacts on social anxiety symptoms. Understanding the various early maladaptive schema differences among SAD specifiers and a non-clinical sample and predicting these specifiers’ social anxiety symptoms with early maladaptive schema domains might help explain different social anxiety disorders’ clinical symptomatology.
GİRİŞ ve AMAÇ: Sosyal Anksiyete Bozukluğu (SAB) heterojen bir bozukluktur, DSM-5’e göre performans belirleyicisi tanımlanmıştır. Bu çalışmada, Performans belirleyicili ve belirleyicisi olmayan SAB örneklemleri ile klinik olmayan örneklemlerde erken dönem uyumsuz şema farklılıkları ve şema alanlarının bu klinik SAB örneklemlerinde sosyal kaygı belirtilerini yordayıcılığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya performans belirleyicili SAB örneklemine 59, belirleyicisi olmayan SAB örneklemine 61, klinik olmayan örnekleme 155 kişi alınmıştır. Bireyler Young Şema Ölçeği-Kısa Form 3 ve Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği ile değerlendirilmiştir.
BULGULAR: SAB örneklemleri ile klinik olmayan örneklem arasında önemli ölçüde erken dönem uyumsuz şemalar açısından farklılıklar saptanmıştır. Çalışmamıza göre, belirleyicisi olmayan örnekleminin sosyal kaygı şiddeti bütün şema alanları ile ilişkili iken performans belirleyicili örneklemin sosyal kaygı şiddeti Bağlantısızlık ve Reddedilme ile Bozulmuş Özerklik ve Performans şema alanları ile ilişkilidir. Bulgularımıza göre, Bağlantısızlık ve Reddedilme pozitif, Aşırı Sorumluluk ve Standartlar negatif olarak performans belirleyicili örneklemin sosyal kaygı şiddetini yordarken, Bozulmuş Özerklik ve Performans pozitif olarak belirleyicisi olmayan örneklemin sosyal kaygı şiddetini yordar.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Erken dönem uyumsuz şema alanlarının sosyal kaygı belirtileri üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Belirleyicili ve belirleyicisiz SAB örneklemleri ile klinik olmayan örneklem arasındaki erken dönem uyumsuz şema farklılıklarını ve klinik örneklemlerde şema alanlarının yordayıcılığını anlamak, sosyal kaygı bozukluğunda farklı klinik bulguları açıklamakta yardımcı olabilir.