Pediatric obsessive compulsive disorder (OCD) frequently presents with comorbid psychiatric disorders and may show limited response to first-line interventions such as selective serotonin reuptake inhibitors (SSRI) and cognitive behavioral therapy (CBT). The day treatment model, which provides structured, intensive, and multidisciplinary care, is particularly effective for such complex, treatment-resistant cases. This case report presents a 16-year-old female with severe OCD and comorbid skin picking disorder, trichotillomania, hoarding disorder, and major depressive disorder. She had early-onset symptoms, a history of suicide attempts and severe functional impairment. Due to insufficient clinical improvement in outpatient follow-up, she was subsequently admitted to a day clinic. She received comprehensive treatment, including pharmacotherapy (SSRI, antipsychotics, and N-acetylcysteine), CBT, milieu therapy, group therapy, and family psychoeducation/counseling. Following eight weeks of treatment in the day clinic, significant clinical improvement was observed. This case highlights the effectiveness of day treatment in managing severe pediatric OCD with comorbidities. The intensive, multimodal approach led to symptom reduction, improved functioning, and increased self-esteem. Additionally, N-acetylcysteine, which is not commonly used in pediatric psychiatry, appeared to contribute to improvements in skin picking and hair pulling behaviors in this case. This suggests that N-acetylcysteine is a promising option that warrants further investigation. This case report highlights the important role of day clinics in the management of complex psychiatric disorders in children and adolescents, and underscores the need to expand this model, which is currently available in only one center in Türkiye, nationwide.
Keywords: Day clinic, obsessive compulsive disorder, skin picking disorder, trichotillomania, hoarding disorder, n-acetylcysteine.Pediatrik obsesif kompulsif bozukluk (OKB), sıklıkla komorbid psikiyatrik bozukluklarla birlikte seyreder ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSGI) ile bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi birinci basamak müdahalelere sınırlı yanıt gösterebilir. Yapılandırılmış, yoğun ve multidisipliner bakım sağlayan gündüz tedavi modeli, bu tür karmaşık ve tedaviye dirençli vakalar için özellikle etkilidir. Bu vaka raporunda, şiddetli OKB ve eşlik eden deri yolma bozukluğu, trikotillomani, biriktirme bozukluğu ve majör depresif bozukluk tanıları olan 16 yaşında bir kız olgu sunulmaktadır. Erken yaşta semptomları başlayan ve intihar girişimi öyküsü olan olgunun işlevselliği belirgin düzeyde bozulmuştu. Ayaktan poliklinik takiplerinde yeterli klinik iyileşme olmaması üzerine gündüz kliniğinde takibe alındı. Klinikte, farmakoterapi (SSGI, antipsikotik ve N-asetilsistein), BDT, ortam terapisi, grup terapisi ve aile psikoeğitimi/danışmanlığı uygulamalarını içeren kapsamlı bir tedavi gördü. Gündüz kliniğinde sekiz haftalık tedavinin ardından belirgin klinik iyileşme gözlendi. Bu vaka, komorbid psikiyatrik bozukluklarla seyreden şiddetli pediatrik OKB'nin yönetiminde gündüz tedavisinin etkinliğini göstermektedir. Yoğun, multimodal yaklaşım, semptomların azalmasına, işlevselliğin iyileşmesine ve özsaygının artmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca, pediatrik psikiyatride yaygın olarak kullanılmayan N-asetilsistein, vakamızda deri yolma ve saç yolma davranışlarındaki iyileşmeye katkıda bulunduğu görülmüştür. Bu durum, N-asetilsistein’in daha fazla araştırmayı hak eden umut verici bir seçenek olduğunu düşündürmektedir. Bu olgu sunumu, çocuk ve ergenlerde kompleks psikiyatrik bozuklukların tedavisinde gündüz kliniklerinin önemli bir yere sahip olduğunu ortaya koymakta ve Türkiye’de yalnızca tek bir merkezde mevcut olan bu modelin ülke genelinde yaygınlaştırılmasının gerekliliğine dikkat çekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Gündüz kliniği, obsesif kompulsif bozukluk, deri yolma bozukluğu, trikotillomani, biriktirme bozukluğu, n-asetilsistein.