DSM tanı sistemi kullananların çoğunu memnun etmemesine karşın bu sistemde yapılması düşünülen değişiklikleri destekleyecek yeni kanıt- lar ortaya çıkmadığından sistemin yeni versiyon- larında radikal değişikliklerin nadiren gerçek- leştiğini görüyoruz. Bu durum DSM-IV şizofreni tanı ölçütleri için de geçerlidir. Mevcut kategorik yaklaşım çeşitli yönlerden eleştirilmektedir. Aslında tüm bu eleştirilerin arkasında yatan gerçek şizofreninin etiyolojisine ilişkin tutarlı ve genel- lenebilecek kanıtların bulunmamasıdır. DSM-V versiyonunun 2012 yılında kullanıma sunulması bekleniyor. Bu süreç dolaylı olarak etiyolojiye yönelik yeni model arayışlarına da ivme kazandırdı. Belki yeni tanı ölçütlerinde radikal bir değişiklik olmayacak, hatta çok tartışılan kategorik yak- laşımın boyutsal yaklaşımca desteklenmesine yöne- lik bir adım dahi atılmayacak, ama bu arayışlar şizofreniyi anlama sürecinde bir kazanç olarak eklenecektir.