In psychosomatic medicine,many medical and psychiatric diagnostic models proposed to detect psychological factors related to diseases.In this area,the most commonly used traditional classification system,Diagnostic and Statistical Manual of Psychiatric Disorders (DSM),has failed to distinguish somatic symptom clusters,subtype medical disorders,predict the burden of somatic syndromes,identify risk factors and to predict treatment outcomes.DCPR hasbeen developed to fill gaps in these areas and to separate large psychosurgical syndrome clusters at various clinics with the help of applicable tools.,DCPR,created by a group of international researchers in 1995,diagnostic guide that evaluates the existence of one or more of the 12 psychosomatic syndromes of 58 items scored in the form of a yes / no response.In the literature,possible to find many different studies comparing the effects of diagnosis rates of DCPR and DSM-IV system on subclinical syndrome clusters,functioning,quality of life.The common results of the studies indicate that many psychological dimensions and abnormal disease behaviors that can not be diagnosed in the DSM-IV can be detected with the DCPR.
In the new DSM-5, although there are significant changes in the criteria under the heading 'Somatic Symptoms and Related Disorders', many psychosomatic symptoms are not included.In addition,it offers an approach that focuses on categorization of diseases,rather than the approach that aims at influencing the psychological factors on diseases.In clinical practice,we believe that the use of DCPR in combination with traditional classification systems such as DSM to determine the extent to which patients respond to the current disease process and physical symptom clusters and to determine many effective psychosocial dimensions.The aim of this article is recognize and distinguish the DCPR psychological symptom clusters, which have been neglected by traditional systems.
Psikosomatik tıp alanında hastalıklarla ilişkili psikolojik faktörleri tespit etmede pek çok medikal ve psikiyatrik tanı modelleri ileri sürülmüştür. Bu alanda en çok kullanılan geleneksel sınıflandırma sistemi olan DSM (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) somatik belirti kümelerini ayrıştırmada, tıbbi hastalıkların alt tiplendirilmesinde, bedensel sendromların yükünü tahmin etmede, risk faktörlerini belirleme ve tedavi sonuçlarını öngörmede yetersiz kalmıştır. Psikosomatik Araştırmalara Yönelik Tanı Ölçütleri (DCPR), bu alanlarda oluşan boşlukları doldurmak, çeşitli kliniklerde geniş psikolojik sendrom kümelerini uygulanabilir araçlar yardımı ile ayrıştırmak için geliştirilmiştir. 1995 yılında pek çok uluslararası araştırmacı grubu tarafından oluşturulan bu sistem, 58 maddeden oluşan, evet/hayır yanıtı biçiminde puanlanan, 12 psikosomatik sendromdan bir ya da daha fazlasının varlığını değerlendiren bir tanı koydurucu rehber niteliğindedir. İlgili literatürde, DCPR ve DSM-IV sistemi tanı koyma oranlarının, eşik altı sendrom kümelerinin, işlevsellik ve yaşam kalitesi üzerine etkilerinin karşılaştırıldığı pek çok farklı çalışmaya rastlamak mümkündür. Çalışmalardaki ortak sonuçlar, DSM-IV sistemince tanı konulamayan pek çok psikolojik boyutun ve anormal hastalık davranışlarının, DCPR sistemi ile saptanabildiğine işaret etmektedir.
Yeni DSM-5 sınıflandırma sisteminde ise, ‘Bedensel Belirti Bozuklukları ve İlişkili Bozukluklar’ başlığı altında tanı ölçütlerinde önemli değişiklikler sunulsa da, birçok psikosomatik belirti kümesine yer verilmemiştir. Klinik pratikte, DCPR’ın hastaların mevcut hastalık sürecine ve fiziksel semptom kümelerine karşı yanıt verme biçimlerini ve etkili psikososyal birçok boyutu saptamada DSM gibi geleneksel sınıflandırma sistemleri ile birlikte kullanılmasının yararlı olacağı kanaatindeyiz. Bu makalenin amacı, geleneksel sistemlerce ihmal edilmiş, DCPR sistemi psikolojik belirti alt kümelerinin tanınması ve ayrıştırılmasıdır.