Factitious Disorder (FD) is characterized by physical or psychological symptoms that are intentionally produced or feigned in order to assume the sick role. External incentives for the behaviour are absent. The patients with this syndrome may visit several hospitals feigning acute, usually spectacular illnesses. They may undergo multiple dangerous operations for diagnostic and therapeutic reasons. Because FD's secretive nature thwarts traditional epidemiological research, the incidence and prevalence of FD with predominantly physical symptoms are unknown and case series are an invaluable data source for it. In the presenting case presence of the following factors raised the possibility that the patient has factitious disorder with physical symptoms according to DSM IV-TR criteria: no change or fluctuation of the course of the "illness" despite treatment, to be disposed to get medical help, prone to explain the symptoms, long medical record with multiple admissions at various hospitals, willing to undergo painful or risky tests and operations. The goal of the physician is early recognition of the psychiatric condition. A high index of suspicion is needed for correct diagnosis and care. Early detection and treatment of the cases is essential to prevent the risk of harm. However, when FD is missed or untreated, it can become a chronic syndrome that is expensive and potentially dangerous. In literature, no clearly effective treatments are present and it is emphasized that the prognosis is bad.
Keywords: Key Words: Factitious disorder, pain, edema,osteomyelitis.Yapay Bozukluk (YB) fizik ya da psikolojik belirti ya da bulguların amaçlı olarak ortaya çıkarılması, bu davranışın altında yatan motivasyonun hasta rolünün benimsenmesi ve böyle davranmayı gerektiren dış etken olmaması olarak tanımlanmaktadır. YB sahip olan hasta birçok hastaneye akut ve genellikle kurgusal hastalıkları taklit ederek başvurur. Tanı ve tedavi amaçlı birçok tehlikeli işlem uygulanır. YB'un gizli doğası geleneksel epidemi- yolojik çalışmaları engellediğinden, bozukluğun sıklığı ve yaygınlığı bilinmemektedir. Bu nedenle vaka serileri çok değerlidir. Bu yazıda tıbbi açıklama getirilemeyen ve olağan tedavilere yanıt vermeyen ağrı yakınmaları ile kendini gösteren, osteomiyelit şüphesiyle birçok tıbbi ve cerrahi girişime maruz kalan bir olgu var olan kaynaklar çerçevesinde tartışılmıştır. Olgumuzun tıbbi yardım almaya istekli olması, hastalık belirtilerini sürekli biçimde anlatma eğilimi, birçok istemli tıbbi ve cerrahi girişim öyküsünün bulunması, bu konudaki isteklerinin devam etmesi DSM-IV-TR ölçütlerine göre 'fiziksel belirtilerle giden YB' tanısını düşündürmüştür. Hekimin hedefi bu psikiyatrik durumu erken tanımak olmalıdır. Doğru tanı ve uygun bakım için YB'dan şüphelenilmesi önemlidir. Olgularda erken dönemde tanı koyup tedaviye başlama zarar görme riskini azaltmaktadır. Ancak YB'un gözden kaçması ya da geç tanı konması pahalı ve tehlikeli kronik bir hastalığa dönüşmesine neden olur. Kaynaklarda yapay bozukluğun tedavisi ile ilgili kesin bir yaklaşım olmadığı, klinik gidişinin kötü olduğu belirtilmektedir. Anahtar Sözcükler: Yapay bozukluk, ağrı, ödem, ostemiyelit.
Anahtar Kelimeler: Anahtar Sözcükler: Yapay bozukluk, ağrı, ödem, ostemiyelit.