Anksiyete ve depresyon ayrı birer hastalık olarak ortaya çıkabileceği gibi birlikte de görülebilir. Birçok postmortem ve nörolojik görüntüleme çalış- maları anksiyetesi ve depresyonu olan hastalarda prefrontal kortekste ve hippokampusta atrofi ve nöron kaybına işaret etmektedir (Gurvits ve ark. 1996, Sheline ve ark. 1996, Shah ve ark. 1998). Esas olarak depresyon tedavisinde reçetelenen başta sitalopram ve fluoksetin olmak üzere bazı seçici serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) (van der Kolk ve ark. 1994, Bezchlibnyk-Butler ve ark. 2000) venlafaksin gibi serotonin ve noradrenalin gerialım inhibitörleri (Uzbay ve Yüksel 2002) ve tianeptin gibi atipik antidepresanların (Wagstaff ve ark. 2001, Uzbay 2002, Burghardt ve ark. 2004) anksiyete belirtileri üzerine de anlamlı etkileri olduğu gösterilmiştir. Öte yandan stres beyinde limbik sis- tem başta olmak üzere birçok önemli bölgede nöron dejenerasyonuna neden olarak nörohümoral aşırımda ciddi problemler yaratan önemli bir çevre- sel faktördür. Stres oluşumu depresyon kadar anksiyete oluşumunda da önemli bir etkendir (Vyas ve ark. 2002).