INTRODUCTION: Stigmatization for mental illness is a phenomenon that is seen all over the world and its negative effect on individuals with mental disorders has been shown strongly with studies done up to day. It is known that the stigmatizing attitude towards mental illness is also seen among the medical faculty students as well. In this study, it was aimed to investigate the attitudes of students of Eskişehir Osmangazi University (ESOGÜ) Faculty of Medicine to mental disorders regarding to sociodemographic variables.
METHODS: The study is conducted between December 2017 and April 2018; the sample was consisting of the volunteer students of Eskişehir Osmangazi University School of Medicine. In our study, sociodemographic information form and Beliefs Towards Mental Illness Scale (BTMIS) were used as data collection tool.
RESULTS: 314 students who agreed to participate in the study were assessed. Twenty-four of the participants (7.6%) reported a psychiatric diagnosis, and 63 (20.1%) had a psychiatric diagnosis. When comparing the scores of BTMIS scores by sex, the mean scores of male students were significantly higher than female students (z = 2.65, p <0,01).
DISCUSSION AND CONCLUSION: It is consistent with the literature that women, the students with high education, the students with psychiatric disorders, and the student who had a relative with psychiatric disorder had more positive attitudes. It is important to improve the stigmatization awareness toward the medical students.
GİRİŞ ve AMAÇ: Ruhsal hastalıklara yönelik damgalama tüm dünyada görülen bir durum olup ruhsal bozukluğu olan bireyler üzerindeki olumsuz etkisi günümüze kadar yapılan çalışmalarla güçlü bir şekilde gösterilmiştir. Ruhsal hastalıklara yönelik damgalayıcı tutumun tıp fakültesi öğrencileri arasında da bulunduğu bilinmektedir. Bu çalışmada Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi öğrencilerinin ruhsal bozukluklara yönelik tutumlarını araştırmak ve bu tutumların sosyodemografik verilerle ilişkisini ortaya koymak amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya ESOGÜ Tıp Fakültesinde eğitim gören, çalışmaya katılmaya gönüllü öğrenciler Aralık 2017 – Nisan 2018 tarihleri arasında alınmıştır. Çalışmamızda sosyodemografik bilgi formu ve Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeği veri toplama aracı olarak kullanıldı.
BULGULAR: Çalışmaya katılmayı kabul eden 314 öğrenci değerlendirmeye alınmıştır. Çalışmaya katılanların 24’ü (%7.6) psikiyatrik bir tanı öyküleri olduğunu, 63’ü (% 20.1) ise psikiyatrik bir tanı öyküsü olan bir yakınları olduğunu bildirmişlerdir. RHİÖ puanları cinsiyete göre karşılaştırıldığında erkeklerde ölçek toplam ortalama puanlarının kadın öğrencilerden anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu (z=2.65, p<0,01).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Kadın tıp fakültesi öğrencilerinin erkek öğrencilere göre, eğitim düzeyi yükseklerin düşüklere göre, ruhsal bozukluk öyküsü olanların olmayanlara göre, yakınında ruhsal bozukluk öyküsü olanların olmayanlara göre daha olumlu tutumlara sahip olması literatürle uyumludur. Tıp fakültesi öğrencilerinde damgalama farkındalığının geliştirilebilmesi önemlidir.