"Unperceived pregnancy" is defined as a pregnancy noticed after the 20th week of gestation, sometimes not until birth. Women may not notice the physiological manifestations of pregnancy, may not know the existence of the growing baby and not take on the role of motherhood, neither emotionally nor socially. Despite its tragic consequences, this condition observed in women of all ages, races, cultures and socioeconomic levels in the world is unfortunately not well known and the women concerned are suffer misunderstandings. They may be exposed to negative judgments, accusations and even legal sentences. Furthermore, even health workers may not fully understand unperceived pregnancies and not consider it in their differential diagnosis. In extreme cases, this may lead to maternal and infant deaths. It is crucial for health workers who encounter unperceived pregnancies to refer these patients for mental health support, and for mental health professionals to be fully aware of the condition and provide appropriate support. When it comes to legal considerations, it is vital to understand the situation of these women and provide the appropriate forensic approach. This multidimensional review approaches unperceived pregnancies in their medical, psychological, legal and ethical aspects. We aim to raise awareness regarding unperceived pregnancies and help future developments on this issue.
Keywords: Pregnancy, denial of pregnancy, unperceived pregnancy, dissociation, psychosisGebeliğin ancak 20. haftayı geçtikten sonra fark edilmesi ya da doğuma kadar farkına varılamaması “fark edilmeyen gebelik” olarak değerlendirilir. Kişi gebeliğin fizyolojik belirtilerini fark etmemekte, karnındaki bebeğin varlığını bilmemekte ve ne duygusal ne de sosyal olarak annelik rolünü üstlenmemektedir. Dünyada her yaş, ırk, kültür ve sosyo ekonomik düzeydeki kişilerde gözlenebilecek bu gebeliği fark etmeme durumu, trajik sonuçlara yol açabilmesine rağmen maalesef yeterince bilinmemekte, bu durumu yaşayan kişiler yeterince anlaşılamamakta, dolayısıyla olumsuz yargı, suçlamalar ve hatta cezalandırmalara maruz kalabilmektedirler. Fark edilmeyen gebelik durumlarının sağlık çalışanlarınca da bilinmemesi ve akla gelmemesi anne ve bebek ölümleri ile sonuçlanabilmektedir. Adli bir süreç söz konusu olduğunda ise bu kişilerin içinde bulundukları durumun anlaşılması ve adli olarak uygun yaklaşımlarda bulunulması hayat kurtarıcı niteliktedir. Öte yandan, fark edilmeyen gebeliği olan kişilerle karşılaşan sağlık çalışanlarının gebeliği öğrendikten sonra gelişebilecek ya da önceden var olan ruhsal belirtiler açısından bu kişileri ruh sağlığı birimlerine yönlendirmeleri; ruh sağlığı çalışanlarının da bu olguların varlığının farkında olarak uygun desteği verebilmeleri gerekmektedir. Bu gözden geçirme yazısı ile fark edilmeyen gebeliklerin tıbbi, psikolojik, adli ve etik boyutlarıyla çok yönlü bir şekilde incelenmesi ve bu konuda farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Gebelik, gebelik inkârı, fark edilmeyen gebelik, dissosiasyon, psikoz