Sosyal anksiyete bozukluğu, ilk kez 1966'da Marks ve Gelder tarafından tanımlanmasına karşın ayrı bir klinik antite olarak DSM-III’te yer almıştır (APA 1980). Tanı için gerekli olan temel özellik başkaların- ca değerlendirileceği birden çok durumdan sürekli korkma, aşağılanacağı, utanç duyacağı ya da rezil ola- cağı biçimde davranabileceğinden korkma durumu olarak tanımlanmıştır. Sosyal anksiyete bozukluğu olan insanlar sosyal ortamlarda veya performans gerektiren durumlarda olumsuz değerlendirilip aşağılanacağı konusunda aşırı bir korku duyarlar. Bu korku duyulan ortamlarda aşırı düzeyde kendilerinin farkında olma ve kendilerini eleştirme eğilimleri olan bu kişilerde kızarma, çarpıntı, terleme ve titreme gibi fiziksel belirtiler meydana gelir.