INTRODUCTION: COVID-19 pandemic poses a serious threat to health systems and inpatient treatment units. With the increase in the size of the pandemic, it has become a difficult process to carry out routine treatment services. In this study we aimed to compare the clinical profile, illness severity and length of hospitalization of the patients who were hospitalized in the child psychiatry inpatient service during the normal and the pandemic period.
METHODS: The patients who were treated in the child psychiatry inpatient service during the the pandemic period (n=19), and previously normal period (n=149) were compared in terms of clinical profile, illness severity and length of hospitalization. Psychiatric diagnoses were assessed using the K-SADS-PL (Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children - Present and Lifetime Version). The Clinical Global Impressions-Severity scale (CGI-S) was applied to all patients in both groups at hospitalization and discharge point.
RESULTS: We found that median level of CGI-S hospitalization scores in pandemic period was significantly higher than normal period. A significant negative correlation was found between CGI-S discharge scores and length of hospitalization during pandemic period. In addition, a significant difference was found between the groups in terms of the rate of anxiolytic drugs used.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Anxiety levels of people may increase in disasters such as pandemics, wars, earthquakes. During the pandemic period, patients with higher clinical severity of illness are treated in inpatient treatment units. In these cases, it is important to continue inpatient management without interruption, along with infection-preventive measures.
GİRİŞ ve AMAÇ: COVID-19 pandemisi, sağlık sistemleri üzerinde ve yataklı servis tedavi birimleri üzerinde ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Pandeminin boyutunun artmasıyla birlikte rutin tedavi hizmetlerini yürütebilmek zorlu bir süreç haline gelmiştir. Bu çalışmada; çocuk psikiyatrisi yataklı servisinde salgın döneminde tedavi gören hastaların genel klinik profili, hastalık şiddetleri ve yatış süreleri ile pandemi öncesi dönemde tedavi gören hastaların karşılaştırılması amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Pandemi döneminde yataklı serviste tedavi gören 19 hasta ile daha önce yataklı servisimizde tedavi gören 149 hasta; hastalık şiddeti, klinik profil ve yatış süresi açısından karşılaştırılmıştır. Hastaların psikiyatrik değerlendirmesi için Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli (K-SADS) kullanılmıştır. Hastaların yatış sırasında ve taburculuk sonrasındaki hastalık şiddetleri, Klinik Global İzlenim Ölçeği-Şiddet (KGİÖ-Ş) ile değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Salgın döneminde yatan hastaların KGİÖ-Ş yatış puanlarının medyan değeri, pandemi öncesi döneme göre yatan hastalardan istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek çıkmıştır. Salgın döneminde yatan hastaların yatış süresiyle taburculuk KGİÖ-Ş arasında negatif korelasyon ilişkisi saptanmıştır. Ayrıca, iki grup arasında anksiyolitik ilaç kullanım oranı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Salgın, afet, savaş gibi büyük toplum kesimlerini etkileyen olaylarda kişilerin kaygı düzeyleri artabilmektedir. Pandemi döneminde yataklı servis tedavi birimlerinde, daha yüksek klinik şiddete sahip hastalar tedavi görmektedir. Bu durumlarda, enfeksiyondan koruyucu önlemlerle beraber yataklı servis yönetimine ara vermeden devam etmek önemlidir.